Neopren malzeme, sanayide çok geniş bir kullanım alanı olduğu için
farklı karışımlarda üretilir.
Dalış elbiseleri üretiminde kullanılan neopreni, aşağıdaki her ikisi de
sentetik kauçuk esaslı olan iki malzemenin farklı oranlarda
karışımlarından elde etmek mümkündür.
CR : “Chloroprene Butadien” veya “Chloroprene Rubber”
Kimyasallara dirençli esneme kabiliyeti fazladır.
SBR: “Styrene Butadien Rubber”
SBR daha çok otomobil lastiklerinin, ayakkabı tabanlarının üretiminde
kullanılır.
Elbise ve yeleklerimizde kullandığımız neopren kumaşı iki katmanda
görmemiz lazım.
Ana malzeme:
CR veya CR/SBR karışımı
Kaplama malzemesi:
-Jarse kumaşlar
-Isı, kimyasal malzeme vs. ile oluşturulan katmanlar. Baskı desenleri ve
yapıya göre smooth, mesh, shark vs gibi isimlerle anılırlar.
Yukarıda da açıkladığım gibi CR ve SBR malzemelerin çeşitli oranlarda
karışımlarından kek kalıplarında pişirilen 22-32mm kalınlığında
tabakalar, daha sonra yarma makinelerinde 0,5mm den başlamak üzere
istenen kalınlıklara kadar tabakalar halinde kesilir. Bu tabakaların
üzerlerine laminasyon sistemi ile çeşitli kalitelerde jarse (jersey)
kumaşlar yapıştırılır.
Çok önemli bir konuya açıklık getirmek istiyorum:
Çok önemli çünkü nihayi tüketici, elbiseler arasında var olan fiyat
farklarının nedenlerini anlamalıdır.
Daha da önemlisi fiyat farkı nedenlerini elbiseyi satın alıp 1 ay
kullandıktan sonra anlaması tabiri caiz ise “gerçeğin dank etmesi”
yerine almadan önce bunun bilincinde olması gerekir.
Bu bilinç, ürün hakkında bildik bilmedik her şeyi kendi yorumunu da
katarak müşteriye anlatan tezgahtarı, mecburen sattığı ürün hakkında
bilgi edinme, imalatçıyı doğru bilgi vermeye zorlama hatta ithalat
belgeleri ve proformaların da ibrazına zorlayarak doğru ve etik ticarete
yöneltecektir.
Böylece ikinci sınıf neopren üreticilerinden üç kuruşa ithal edilen
malzemeyi Yamamoto veya Sheico Neopren diye deklare edemeyeceklerdir.
Bir elbisenin fiyatını iki ana faktör belirler
1.Maaliyet
2.Üretici, toptancı, bayi ve satıcı karları
Maaliyeti iki faktör belirler
1.Malzeme
2.İmalat maaliyetleri
Malzeme maaliyetleri
-CR/SBR oranı ve S, L, B Foam köpük sınıflandırması
-Microbubble oranları
-Jarse kumaşın kalitesi
Tek tek bakalım:
-CR/SBR oranı
Bu işin doğrusu %100 Cr dir. İçine %30 SBR ilave ettiğiniz zaman malzeme
fiyatı % 50 ucuzlar. Malzeme serttir, kısa zamanda karbon siyahının da
miktarı oranında süngerleşip dökülmeler ve yarılmalar başlar.
%100 CR Neopren tabi ki daha pahallıdır.
-Microbubble oranları - Neopren yoğunluğu
Bu işi kek pişirmek gibi düşünün. Aynı miktarda neopren hamurundan
farklı miktarlarda kumaş almak mümkün.
Esneklik ve kabarcık oranlarına göre S, L, ve B Foam(köpük)
kalitelerinde üretim yapılıyor.
İçindeki hava kabarcıkları çoğaldıkça malzeme büyür daha çok kumaş
üretirsiniz.
Ama ne olur?
Yumuşaklığı artar, ısı yalıtımı artar ancak bunun karşılığında çok daha
çabuk incelir, daha çabuk yırtılır. Az hava kabarcığı ile iyi yalıtımın
çaresi, kabarcıklar içinde saf nitrojen kullanmak. Nitrojen’in ısı
iletme katsayısı havaya göre %15 daha az dolayısı ile microbubble’ ların
içine nitrojen basabilen teknolojiye sahip firmalardan ürün almak
mümkün.
Nitrojen kabarcıklı Neopren tabi ki daha pahallıdır.
-Jarse kumaş kalitesi
Geldik çok önemli bir konuya daha. 25 sene tekstil sektöründe örme kumaş
da dahil iplik imalatları ile uğraşınca işin doğrusunu ve nasıl
yapılması gerektiğini biliyor insan.
Jarse kumaş, bildiğiniz gibi yuvarlak örgü makinelerinde üretilir.
Teeshirt, sweetshirt, bayan elbiseleri, gömleklik kumaşların bir kısmı,
konfeksiyonda üretilen trikolar vs. gibi ürünlerde kullanılan kumaşlar
yuvarlak örgü makinelerinde üretilir.
Bizim elbiselerin de üzerine bu makinelerde üretilmiş kumaşlar lamine
edilmiştir.
%100 Cr L Foam neoprenin kendi başına esneme kaabileyeti % 600 lerdedir.
Yani Lamine edilmemiş bir parçayı alıp çekiştirirseniz yırtılmadan 5-6
kat esner.
Ancak üzerine kumaş yapıştırdığınız zaman işler değişiyor.
Ana prensip şudur:
Kumaş ne kadar izin verirse neopren de o kadar esner.
İkinci prensip de şudur:
Kumaşın esnemesi, örgüde kullanılan iplik kalitesi ile doğrudan
ilgilidir.
Piyasada likralı, likrasız vs. gibi terimler var. Bunlara da kısa bir
açıklama yapayım.
Örgüde kullanacağınız ipliği seçerken amaca uygun olması gerekir.
1. İplik hammaddesi, yani ipliğin üretildiği hammadde
2. İpliğin üretildiği işlem türü
Dış hava şartlarında kullanacağımıza göre jarse kumaşın üretildiği iplik
hammadesinin de Uv ile deniz tuzuna dirençli olması gerekir. Örneğin
Polyester, Polyamide’ e göre bu şartlara daha uygundur. Demek ki kumaşın
ipliği Polyester olmalıdır.
Şimdi ikinci konu ipliğin üretilme prosesidir.
Polyester tamam ancak polyesterden kazık gibi bir iplik yapmak mümkün
olduğu gibi yumuşacık ve esnek bir iplik yapmak da mümkün.
Tabi ki ipliğimiz yumuşak ve esnek olacak ki kumaşımız da esnesin. Bu
işin doğrusu, mümkün olduğu kadar ince elyaflardan çekilmiş ve ısısal
işlemle texturize edilmiş polyester ipliktir. Tekstildeki adı ile
“Microfibre texturised polyester”.
Jarse kumaşı öreceğimiz ipliğimiz tamam yani bu kumaş her yöne gayet
güzel esneyecek. Şimdi işi biraz daha konforlu hale getirmek ve
ürünlerinin kalitesini de yukarı taşımak isteyen markalar için örme
fabrikası der ki, gelin şu kumaşı daha da esnetelim.
Yöntem basittir. Kumaşı örerken içina Lycra iplik ilave ederiz.
Lycra ilk defa Dupont firmasının ürettiği, uzama katsayıları çok yüksek
olan bir liftir.
İsmi veren de bu firmadır. Literatürde Elastan olarak geçer.
Şimdi zaten esnek olan polyester ipliğimizin yanına bir de Lycra verip
ördüğümüz zaman ortaya son derece esnek, ancak dayanıklı ve sağlam ipek
gibi bir kumaş çıkar.
İşte sualtı avcılığında kullanılması gereken doğru jarse kaplama kumaşı
budur.
Tabi ki “Lycra’ lı Microfibre Textürize Polyester Jarse Kumaş” daha
pahallıdır.
Bir ilave yapmak istiyorum. Neopren mükemmel, jarse mükemmel, laminasyon
berbat... sonuç hüsran olur.
Jarseyi kumaşa yapıştırırken çok hassas ayarlar gerekir. Gergin
verirseniz esneme azalır, bol verirseniz kumaş zaman içinde kalkar vs.
Diğer yandan dikişlerde kullanılan ipliklerin de polyester olması
gerekir.
Yapıştırıcı ve uygulaması çok önemlidir.
Parçalar kesildikten sonra kesik yüzeylere yapıştırıcı sürülür. Bu iş
tek tek elle yapılır.
İşin doğrusu ve dünya kalite standardı bir kat yapıştırıcıyı sürdükten
sonra oda sıcaklığına göre belirli bir süre bekleyip ikinci katı
sürmektir. Bu da maaliyet demektir.
Siz günde 10 elbise fazla çıkarmak için işi tek kat yapıştırıcı ile de
bitirebilirsiniz. Olacağı da şudur. Bir zaman sonra elbise, gerilen
yerlerden açar ve yük dikişlere biner. Yırtılma ve sökülmeler başlar.
Göğüs petini basit bir malzemeden keser altına bir kat 3-5mm neopren
parça koyup sıcak preste bastınız mı oldu demektir. Bu mümkün..
Bu iş için malzeme üretir,tek tek elde diker, arkasını ayrıca besler ve
yapıştırıcıyı yine iki kat sürer yapıştırırsınız. Bu da mümkün..
Unutmayın ki çok kaliteli bir kumaşı berbat bir işçilik ve kalıpla heba
edebilirsiniz.
Çok uzatmayayım örnekler fazla.
Özetle;
-CR Neopren SBR ye göre daha pahallıdır
-L Foam, B Foam’ a göre daha pahallıdır.
-Polyester, polyamid’ e göre daha pahallıdır.
-Her kumaş polyester değildir.
-Microfibre iplik standart ipliğe göre daha pahallıdır.
-Lycra ciddi boyutlarda daha pahallıdır.
-Dolayısı ile Lycra' lı jarse kumaşlar daha pahallıdır.
-Her ne kadar söylense de her kumaş Lycra' lı değildir.
-İki kat yapıştırıcı sürmek, tek katta işi bitirmekten daha pahallıdır.
-Özel renklerde jarse kumaş ürettirmek standart renklere göre daha
pahallıdır.
Elbise alırken tabi ki fiyatlara bakmak lazım ancak alacağınız elbise
hakkında, özellikle hammadde ve üretim için detaylı bilgi isteyin.
Satıcıyı bu bilgiyi doğru vermeye teşvik edin. Üşenmeden yerine gidin,
görün dokunun ve inceleyin.
|